January 15, 2009

Kavram Karmaşası

Madem Türkiye Ligleri'ne ara verildi (sporcuların çoğunun final haftaları bu aralar) ben de maç dışı birkaç satır yazayım dedim.

Şahsen Türkçe kullanmayı seviyorum. Kimilerine göre İngilizce karizmatik, asil, havalı (nesi havalıysa) bir dil olarak görse de Türkçe'deki anlatım güzelliğini, zenginliğini ben hiçbir zaman İngilizce'de bulamadım (hemen belirteyim, Sophocles'ten Oedipus the King'i İngilizce okuyup edebi yönden incelememin üzerinden 10 yıldan fazla zaman geçti. O gün bugündür İngilizce eserler de okuyorum). Konu sevdiğim spor olduğunda da Türkçe kullanmayı seviyorum.

"Kick off" kısa ve söylemesi kolay fakat ben başlama vuruşu kullanıyorum. "Interception" demiyorum; pas arası diyorum. Yazılarımda da her iki birden kullanmaya çalışıyorum. Bunun temelinde iki neden yatıyor. Birincisi her okuyan benim ne anlatmaya çalıştığımı anlasın istiyorum. Bu spora çok meraklı olmayıp her ayrıntıya hakim olmayan biri bile Türkçe biliyorsa yazılarımda anlatmaya çalıştığım her ayrıntıyı anlayabilir. İkinci neden ise bu kişileri sporda kullanılan dil ile aşina bir hale getirme çabam. Ola ki televizyonda veya internette ingilizce bir videoya denk gelirse arka plandan gelen sesin ne anlatmaya çalıştığını anlasınlar.

Zaten bu sporu bilerek yazılarımı okuyanlar ne demek istediğimi anlıyorlar. Belki ilk senesindeki bir sporcu "ineligible receiver down field" terimini anlamayabilir ama ilk sezonu bitmeden anlayacaktır. Bilenler için zaten sorun yok...

Bir dönem ülkemizde internet ortamında en fazla kullanılan forumlardan birinde terimleri dilimize çevirmenin tartışmasını yaptık. Benim de dahil olduğum bir grup bu işi ciddiyetle desteklerken bir grup insan da sporun orjinal diliyle daha hızlı yaygınlaşacağını savunmuştu. Zaman zaman alakasız yerlere giden tartışma sonucunda birçok terim için Türkçe karşılık bulduk. Bu konuda başı çeken isimlerden biri olan Tolga Onuk da kendi yazısında bu terimleri bir araya getirmişti sağolsun. Merak edenler buradan o sayfaya ulaşabilirler. Hatırlıyorum da bu sayfada bahsi geçen pylon'a piyon diyen ODTÜlü arkadaş bendim, pant için pantol kullanan arkadaş da Murat Erdem'di...

Ben mümkün olduğunca bu terimleri Türkçe kullanmaya devam edeceğim. Dürüst olmam gerekirse bunu yaparken ben de bir hayli zorlanıyorum. İzlediğimiz bütün videoların, edindiğimiz kitapların tamamına yakınının İngilizce olması nedeniyle bu sporun Türkçe-İngilizce karışımı bir dili oluşmuş durumda. İngilizce'de oyunda iken düşürülen top için "fumble the ball" kullanılırken bizde "fambıl yapmak" kullanılıyor. Yıllarca bu terimleri kullanınca yerlerine yenisini koymak çok kolay değil.

Asıl sorunu sporun adında yaşıyorum bu sıralar. Federasyonun adının da bu şekilde tescil edilmesiyle sporun ismi "Amerikan Futbolu" iken "Korumalı Futbol" oldu. Henüz bu isme alışamadım ama yakında kullanmaya başlarım. Okuduğum birkaç yazıda bu şekilde kullanan arkadaşlar var. Kendilerini tebrik ediyor, destekliyorum.

Bu sporda ülkemizde çözülmesi gereken çok sorun var şu aşamada. Her takımın kendince ciddi engelleri var ve bunların çoğu maddiyatla ilgili. Zaman içinde bunların çözüleceği gibi bir gün bu kavram karmaşası da sona erecektir.