April 26, 2008

2007-2008 Üniversiteler Ligi

Uzun süredir fırsat bulup yazamıyordum. Hatta bu sayfanın varlığını bile neredeyse unutmuştum. En son geçen yılın sonuçları kalmış bu sayfada; demek ki komple bir ligi atlamışım. Zararın neresinden dönülse kardır diyerek kaldığım yerden devam etmeye niyetlendim. Bu yazımda Üniversiteler Ligi'nin tamamı ile ilgili yorumlarımı bulacaksınız.

Mayıs 2007 sonlarında ODTÜ'nün teknik kadrosunda yer alma kararına vardım. Temelde 5 kişilik bir ekiptik ve ben özel takımları çalıştıracaktım. Zamanla şartlar biraz değişti; kadroda değişiklikler oldu, oyuncuların ders programları ile planlarımız uyuşmadı,... vs. Sonuçta ben kendimi önce DB antrenörü, sonrasında defans koordinatörü olarak buldum. 2007-2008 Üniversiteler Ligi'nde mücadele eden ODTÜ Şahinleri'nin defansından sorumluydum denebilir.

Önce ligi ODTÜ açısından değerlendireyim. İlk maçımız olan Başkent maçına çıkan kadromuzda 2004 yılında şampiyon olan kadroda da bulunan sadece 2-3 oyuncumuz vardı. Özetle; çok ciddi bir tecrübe açığımız vardı ve bunu antrenmanlarda kapatmak durumundaydık. Özellikle DB mevkisinde oynayan arkadaşların çoğunun ilk senesiydi ve hem oyunu, hem temel hareketlerini, hem de taktikleri kısa bir süre içinde öğrenmeye çalıştılar. Yine de oldukça başarılı olduklarını gururla söyleyebilirim. Bu ligdeki en ciddi sorunumuz ilk maçta kendini gösterdi: Tecrübeli tek oyun kurucumuz sakatlandı. Geçen senenin 1 numaralı oyun kurucusu mezun olduğu için Üniversiteler Ligi'nde mücadele edemedi. Onun yerine oynayan Mert ise ilk maçta sakatlandı. Grup maçlarına teker teker bakacak olursak:

Başkent: Hücumda iyi başladığımız bir maçtı. Ama maçın hemen başlarında oyun kurucumuzun sakatlanması ile yerine genç oyun kurucumuzun sırtına ağır bir yük bindi. Morali bozulan hücum takımımızın hız kesmesi ile oyunda bir duraklama evresi baş gösterdi. Savunmada temelde iyi başarılı olmamıza rağmen 2 kişisel oyuncu hatası 2 TDa neden oldu. Maçın son dakikalarında ise benim kişisel hatam ve Başkent Hücum Takımı'nın bireysel başarıları ile mucizevi bir TD ile skor belirlendi.ODTÜ: 0 Başkent: 22

Hacettepe: Hacettepe deplasmanı öncesi ben de gaza gelip oyuna geri dönme kararı aldım. Lisansımı çıkartıp defans takımının yedekleri arasında yerimi aldım. Hücum takımımızın ilk maça oranla daha iyi olduğu maçta defans olarak kötüydük. İlk maçta yapmadığımız hatalarla sahadaysık ve hezimet kaçınılmaz oldu. Hacettepe: 40 ODTÜ: 8

Anadolu: Ben daha önce Anadolu Üniversitesi ile hiç karşılaşmamıştım. Onlara karşı ilk maçım bir oyuncu olarak amerikan futbolundaki son maçımdı. Genel olarak dengeli bir maç oldu ve normal süre de aynı şekilde dengeli bitti. Uzatmalarda defanslar maça ağırlığını koysa da, son TDu yapmayı başaran takım biz olduk ve galibiyeti kazandık. ODTÜ: 28 Anadolu:22

Gruplarında ilk 2 sıradaki takımların çeyrek finale çıktığı Üniversiteler Ligi'nde bu sonuçlarla grubu 3. sırada tamamladık ve turnuvaya veda ettik. Şanssız bir şekilde veda ettik diyebilirim çünkü en azından yarı final oynayabilecek bir kapasiteydik. Özellikle yeni ve tecrübesiz oyuncuların hevesi, disiplini ve gelişimi şaşırtıcı derecede iyiydi. Beklentilerin çok üzerinde mücadele verdiler. Ama ne yazık ki kriterimiz skor ve konu sakatlıklarsa şans faktörü çok şey değiştirir.

Ligin geri kalanına bakarsak; 16 üniversite takımıyla başlayan turnuvada grup maçları sonunda A grubundan Hacettepe ve Başkent Üniversiteleri; B grubundan Gazi ve Ankara Üniversiteleri; C grubundan Koç ve Sakarya Üniversiteleri ile D grubundan Boğaziçi ve Doğu Akdeniz Üniversiteleri çeyrek finale kalan takımlar oldular. Grup liderlerinin diğer grup ikincileriyle çapraz eşleştiği çeyrek final maçlarından zaferle ayrılan takımlar Başkent, Gazi, Boğaziçi ve Hacettepe Üniversiteleri oldu.

Ankara'da oynanan ve farklı biten ilk yarı final maçında Gazi Üniversitesi Başkent Üniversitesi karşısında galip geldi. Oldukça çekişmeli geçen diğer yarı final maçı ise İstanbul'da Hacettepe Üniversitesi'ne Boğaziçi Üniversitesi karşısında turu getirdi. Hacettepe Stadyumu'nda oynanan final maçının kazananı ise Gazi üniversitesi oldu.

İlk kez düzenlenen Üniversiteler Ligi Gazi Üniversitesi'nin şampiyonluğu ile tamamlanmış oldu. Bu ligin varlığı oyuna yeni başlayan sporculara erken forma şansı vermek adına bence başarılı oldu. Ligi ne kadar faydalı buluyorsam zamanlamasını da o kadar hatalı buluyorum. Şahsi fikrim; Üniversiteler Ligi Kulüpler Ligi'nden sonra başlamalıydı. Zira ligin erken başlaması sebebiyle oyuncular çok kısa süre içerisinde hem oyunu, hem kuralları, hem de takım stratejilerini öğrenmek durumunda kaldılar. Kulüp oyuncusu olup üniversite öğrencisi olmayan sporcular da doğal olarak bu süreçte antrenmanları çok ciddiye almadı. Dolayısıyla tecrübe aktarımı istenilen seviyelere ulaşamadı.

Her geçen gün yeni kararlara imza atılan amerikan futbolu liglerinde seneye nasıl kriterlerle, nasıl bir Üniversiteler Ligi izleyeceğiz ben de merakla bekliyorum. Umarım amacına uygun, düzgün bir lig olur...